‘Tek dişimi kaybettim, 31 tane daha var’ demeyin

Yapılan bilimsel değerlerdirmeler; hem ağızda kalma süresi, hem diğer dişlerin de sağlığı açısından tek diş implantların, sabit protezlere göre çok daha avantajlı olduğunu gösteriyor

Ağzın arka bölgelerinde zaman zaman, giderilmesi gereken tek diş eksiklikleri ile karşılaşılır. Birinci büyük azılar, ağızda süren ilk daimi dişlerdir ve ne yazık ki sıklıkla; çürük, başarısız endodontik tedavi veya kırıklar nedeni ile en erken kaybedilen dişlerdir. Buna ek olarak yetişkin hastalarda sıklıkla, daha önceden yapılmış geniş düzenlemeler sonrası, dişin yapısal bütünlüğünü korumak amacıyla yapılmak zorunda kalınan bir veya birkaç kron vardır. Kron dediğimiz kaplamaların hizmet süreleri ile ilgili olarak birbirleri ile çelişen araştırma sonuçları bulunuyor.

Kronların kullanılamayacak hale gelinceye kadar geçen ortalama ömrü 10.3 yıl olarak bildirilmiş. Diğer bildirimler, 23 yılda yüzde 3 ile üç yılda yüzde 20 değerleri arasında değişiyor. Kronda başarısızlık nedenleri arasında ilk başta çürük geliyor.

Çürüğü, endodontik tedavi takip ediyor.

 

SABİT PARSİYEL PROTEZLER

Arka bölge tek diş kayıplarında en sık başvurulan seçenek, üç üyeli bir sabit parsiyel protez yapımıdır. Bu tip düzenleme bir-iki hafta içinde yapılabilir ve normal kontur, rahatlık, işlev, estetik, konuşma ve sağlık ölçütlerinde tatmin edici sonuçlar elde edilebiliyor. Bu faydaları nedeni ile son 60 yıldır sabit protezler tercih ediliyor.

Kaybedilen diş bölgesindeki kemik ve yumuşak doku ile ilgili sorunlar oldukça azdır. Her diş hekimi de bu işlem süreci hakkında bilgi sahibidir.

Üç üyeli sabit protezlerin uzun vadeli başarılarında düzenlemeye bağlı ve daha önemlisi destek dişlere bağlı sınırlamalar vardır. Protezin kullanılmaz hale gelmesinin en önemli nedenleri; çürük ve endodontik tedavidir. Sabit protez destek dişlerinin yüzde 15'i endodontik tedavi gerektiriyor, buna karşı destek olarak kullanılmayan ve kron yapımı için hazır edilen dişlerde bu oran yüzde 3'tür. Destek dişlerin uzun vadeli sağlığı da, kemik kaybı gibi sorunlar bakımından daha fazla risk altındadır.

Sabit protez başarısızlığının hoş olmayan sonuçları arasında; hem başarısız olan protezin yenilenmesi, hem de destek dişlerden birinin kaybı nedeni ile ilave pontik yapımı ve ilave destek diş alınması bulunuyor. Sabit protezlerin destek dişleri, 10 yıl içinde yüzde 8 ile yüzde 12 oranında kayba uğruyor. Tek diş kayıplarının en önemli nedeni; endodontik başarısızlık veya dişte kırılmalardır. Destek dişlerin yüzde 15'i endodontik tedavi gerektirdiği ve sekiz yıllık dönemde endodontik tedavi yüzde 90 oranında başarılı olduğu için, destek dişler daha fazla kaybedilme riski altındadır. Buna ek olarak, destek dişler bir ara pontik ile birbirleri ile bağlandığında çürük riski daha da artıyor. Bağımsız kronlar yüzde 2'den daha düşük çürüme oranına sahipken, sabit protezlerin destek dişleri, muhtemelen pontik bölgesi bir plak birikim bölgesi olarak davrandığı için yaklaşık olarak yüzde 20 oranında çürük riski altındadır. Endodontik tedavi mümkün olsa dahi kron kenarındaki çürük lezyonu yapısal bozukluk oluşturabilir. Üç üyeli sabit protez yapımı için kesimi yapılan destek dişlerin yüzde 80'inde ya hiç çürük bulunmuyor ya da sadece küçük düzenlemeler yer alıyor. Sağlam diş dokusunu uzaklaştırarak iki veya daha fazla dişi kaplamaktansa tek diş eksikliği bir implant ile giderilebilir.

 

TEDAVİ KİŞİYE ÖZEL OLMALI

Yıllarca, hastalar isteklerinden vazgeçerek sabit protezin sınırlamalarını kabul etmek zorunda kalmışlardır. Bununla birlikte pek çok hasta, dişsiz alana komşu dişlerini kestirerek birleştirmektense; diş eksikliğinin en doğal tedavisinin implant yerleşimi olduğunu düşünüyor.

Sabit protez yapımının önerilmesinin birincil nedenleri; klinik uygulamalarının kolay ve tedavi süresinin kısa oluşudur.

Bir tedavinin hastaya önerilmesi veya gerçekleştirilmesi için birincil neden tedavi süresi veya işlemin zorluğu ile ilişkili olmamalı. Her birey için olası en iyi uzun vadeli çözüm aranmalıdır.

 

BAŞARI ORANI YÜZDE 100

Literatürde eksik dişlerin tedavi yöntemlerinin takip sonuçları değerlendirildiğinde; tek diş implantlar üzerine yapılan çalışmaların daha fazla sayıda olduğu ve tüm bildirimlerde tek diş implantların en yüksek uzun vadeli başarı oranlarına sahip olduğu görülüyor. Her ne kadar arka bölge tek diş implantlara göre yeni bir tedavi seçeneği olsa da, 1990'dan beri bu konuda birçok makale yayınlanmış ve 1-15 yıl arasında değişen süreler ile yapılan takip çalışmalarında; yüzde 94.6 ile yüzde 100 oranları arasında değişen ağızda kalma süreleri bildirilmiş. Bu bildirimlerin ortalama değerleri beş yıl civarında yüzde 2.8 oranında implant kaybı şeklindedir.

Buna karşılık, sabit protezlerde üç yıl için yüzde 20 ve beş yıl için yüzde 50 gibi yüksek başarısızlık oranları beklentisi söz konusudur. Sonuç olarak, tek diş implantları, en yüksek başarıyla ağızda kalma oranlarına sahiptir. Önemli olan diğer bir nokta da, hiçbir tedavide komşu diş kaybı bildirilmemiş; bu da önemli bir avantajdır.

Diğer yandan, implant kronlarının ömrü konusunda, bu raporlar diğer tedavi seçenekleri kadar uzun süreli izleme dönemlerine dayanmadığı için yeterince açıklıkla belirlenmiş.

Bazı sınırlamalara ve klinik zorluklar içeren durumlara rağmen, tek diş implantları sağlıklılık ve değerlilik yönünden tercih edilen tedavi seçeneğidir. Bu avantajlar arasında azalan çürük ve dişeti hastalık riski, endodontik başarısızlık ve çürük nedeni ile destek diş kaybı riskini azaltması ve estetiğin daha da iyileştirilmesi sayılabilir.

Özellikle doğuştan diş eksikliği veya bir kuron restorasyonu sonrası diş kaybı gibi durumlarda psikolojik avantajları da oldukça belirgindir. Bu avantajlar komşu dişlerin sağlığı ve diş eti durumu ve kavis formunun korunmasında o kadar önemlidir ki, tek diş implantları birçok durumda tercih edilen tedavi seçeneği olmuş.

 

KOMŞU DİŞLERDEKİ ÇÜRÜK RİSKİ AZALIYOR

Komşu dişler sağlıklı ise veya hasta bu dişlerin geleneksel bir üç üyeli sabit protez yapımı için kesilmesini istemiyorsa, bir arka bölge tek diş implantı mükemmel bir çözümdür. Bu tedavi seçeneğinin sabit proteze göre avantajları;

 Yüksek başarı oranları

 Komşu dişlerde çürük riskinde azalma

 Komşu dişlerde endodontik riskinde azalma

 Komşu dişlerin yan yüzeylerinin daha iyi temizlenebilmesi

 Komşu dişlerin estetiğinin daha iyi olması

 Dişsiz bölgelerdeki kemiğin daha iyi korunması

 Komşu dişlerde soğuğa veya temasa bağlı hassasiyetin az olması

 Psikolojik olarak daha avantajlı

 Daha az destek diş kaybıdır

 

EKONOMİK OLARAK ÇOK DAHA UYGUN

Tek diş implantları, ilk yedi yıl sonunda geleneksel tedavi yaklaşımında hastaya yeni bir protez yapımı gerekli olduğunda avantajlı duruma geçiyor. Bu durumda, ödeme yapılması gerekmediği için başlangıçta ödenen miktar yeterli olmaktadır.


23/04/2017