Rahatsız edici ağız kokusu kanser belirtisi olabilir mi?

Ağız kokusunu önemseyin! Bazen yetersiz ağız hijyenine, bazen de kullanılan ilaçlara bağlı olarak gelişen ağız kokusu bir türlü geçmiyorsa sebebi ağız kanseri olabilir

Ağız kokuları çoğu zaman; hoşa gitmeyen, itici, mide bulandırıcı, berbat kokulardır, hatta dilimizde birisinin çekilmez davranışları için 'ağız kokusu çekmek' şeklinde bir deyim bile vardır.

Tıpta, hastanın ağzında veya nefesinde kötü koku hissedilmesine 'halitozis' adı verilir. Ağızları kokanlar çoğu zaman bu kokunun farkında değillerdir. Esas rahatsız olanlar; anne, baba, eş, arkadaş gibi bu kişilerin yakın çevresinde yaşayanlardır.

Ama onlar da belki çekindiklerinden, belki o kişiyi gücendirmek istemediklerinden bunu açıkça ifade etmekten kaçınırlar.

Ağız kokusunun sebebi ağızda üreyen bakterilerden kaynaklanan 'hidrojen sülfür' bileşikleridir. Dişlerde çürük olması, yemeklerden sonra ağzın iyi yıkanmaması, ağızdaki gıda artıkları, diş eti iltihapları, ağız mukozasından dökülen hücreler; kokunun oluşumunda en önemli faktörlerdir.

 

İLAÇLAR AĞIZ KOKUSUNA YOL AÇAR

 

 Ağız kokusu oluşumu; tükürük akımının azalması, uzun süre besin ve sıvıların alınmamasına da bağlıdır. Uyku hali buna iyi bir örnektir. Sabah kalkınca hissedilen ağız kokusu, bu durumla ilgilidir.

 Ağız kokusu bazen sigara ve alkolden, bazen soğan veya sarımsak gibi yiyeceklerden kaynaklanan geçici bir durum da olabilir.

 Burnu tıkalı olup da ağızlarından nefes alanlarda ağız kuruluğuna bağlı olarak kötü bir koku olabilir. Ateşli hastalıklarda da bundan dolayı geçici ağız kokusu ortaya çıkabilir.

 Sütle beslenen küçük bebeklerin ağzında 'mis gibi süt kokusu' vardır ama yaşlılarda tükürük salgısındaki azalmaya bağlı olarak ağız kokusu gelişmeye başlar.

 Ağız kokusu bunların dışında en sık ağız ve diş bakımının iyi olmamasından kaynaklanır. Diş çürükleri, diş eti iltihapları, ağız içindeki yaralar, tükürük bezi hastalıkları, diş protezlerinin iyi temizlenmemesi, uygun yapılmamış kuron ve köprüler başlıca sebeplerdir.

 Bademcik iltihapları, kronik sinüzit, farenjit, burun polipleri gibi hastalıklar ve burun-geniz tümörleri de ağızda kötü bir kokuya yol açabilirler.

 İlaçlara bağlı olarak da ağız kokusu oluşabilir. Bazı kanser ilaçları, sakinleştiriciler, idrar sökücüler, atropin benzeri ilaçlar; tükürük üretimini azaltırlar ve böylece ağzın kendi kendini temizleme kabiliyeti azalır ve bu da ağız kokusuna yol açar.

 

KOKU TESTİ NASIL YAPILIR?

 

Kokunun ağız boşluğunda mı oluştuğunu yoksa başka faktörlerden mi kaynaklandığını ortaya koymak için basit bir test yapılabilir.

Hastanın dudaklarını sıkıca kapatarak nefesini burun deliklerinden vermesi istenir. Bu durumda yakın mesafeden koku duyuluyorsa bunun sistemik faktörlerden kaynaklanma ihtimali yüksektir.

 

 

 

Buna karşılık hasta, parmakları ile burnunu tıkayıp dudaklarını da kapatıp soluk vermeyi bir an için durdurduktan sonra soluk verdiğinde ağız yoluyla bir koku duyuluyorsa, sebebi ağız boşluğunda aramak gerekir.

Ağız kokusu bazen çok ciddi bir hastalığın belirtisi veya insanın sosyal yaşamını altüst eden önemli bir sorun olarak da karşımıza çıkabilir.

Akciğer apsesinde, yemek borusu ve mide bağırsak hastalıklarında da kötü ağız kokusu olabilir. Şeker komasında, uzun süren açlık ve özellikle küçük çocukların kusmalarında 'aseton' kokusu duyulur.

Karaciğer komasındaki hastalarda ise 'fare ölüsü' veya 'kedi idrarı' kokusuna benzeyen bir koku vardır.

Şuuru kapalı bir hastada alkol kokusu, alkol komasından olabileceği gibi kafa travması da akla getirilmelidir.

 

 

VÜCUT KOKULARI ORTAYA ÇIKAR 

 

Ateşli hastalıklarda terlemeden sonra ekşi bir ter kokusu duyulur. Bazı insanların teri çok kötü kokuludur. Hele bir de bu koku parfümlerle kapatılmak istendiğinde daha da dayanılmaz bir koku ortaya çıkabilir.

Bazen daha hastanın odasına girer girmez, hava keskin bir idrar kokusuyla da dolabilir. Erkek hastalarda prostat büyümesi, kadınlarda mesane-vajina fistülü, yaşlılığa bağlı idrar kaçırma bu kokulara sebep olabilir. Kronik astımlı çok öksüren yaşlı kadınlar da idrar kaçırabilirler.

Bakımsız, akıl hastalığı olan kişilerde yıkanmamaya bağlı hem vücuttan, hem çamaşırlardan kaynaklanan fena bir koku vardır. Kangren ve geniş yanıklarda da fena koku olabilir.

 

MUTLAKA DİŞ İPİ KULLANILMALI

 

Öncelikle kokunun sebebinin belirlenmesi gerekir. Altta yatan bir hastalığa bağlı ağız kokularında kesin tedavi o hastalığın kontrol altına alınması ile mümkün olur.

 Besinler iyice çiğnendikten sonra yutulmalıdır.

 Yemeklerden sonra ağız, su ile çalkalanarak ağız boşluğunda yemek kırıntılarının kalmaması sağlanmalıdır.

 Bol su veya soda içmeli ama şekerli ve gazlı içeceklerden kaçınılmalıdır.

 Dişler ve dilin fırçalanması önemlidir.

Diş aralıkları da diş ipleri ile düzenli olarak temizlenmelidir.

 Koku yapan yiyecek, sigara ve alkolden uzak durulmalıdır.

 Ağızda kokuya sebep olabilecek diş çürüğü, diş eti hastalığı gibi durumlar ortadan kaldırılmalıdır.

 Şekersiz naneli veya tarçınlı sakızlar ve maydanoz çiğnenmesi her türlü ağız kokusuna karşı fayda sağlayabilir.

 

 

 

AĞIZ KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

 

 Dudaklarda, diş etlerinde veya ağzınızın içinde kolaylıkla kanayan ve iyileşmeyen bir yara

 Yanakta, dilinizle hissedebileceğiniz bir şişkinlik veya kalınlaşma

 Ağzınızın herhangi bir bölümünde his kaybı veya uyuşukluk

 Diş etlerinde, dilde veya ağız içindeki beyaz veya kırmızı benekler

 Çiğneme veya yutma güçlüğü

 Ağzınızda acı veya tarifsiz bir ağrı veya bilinen bir sebep olmaksızın boğazınıza bir şey takılma hissi

 Ses değişikliği

 

AĞIZ KANSERİ NEDİR?

 

Ağız kanseri, dudakların (genellikle alt dudak) üstünde, ağzın içinde, gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen kanserdir. Kadınlardan ziyade erkeklerde daha sık görülmekle birlikte 40 yaşın üzerindekilerde daha çok karşılaşılabilen bir durumdur. Yoğun alkol kullanımı ile birlikte sigara, en önemli risk faktörüdür. Erken teşhis edilmezse; ameliyat, radyasyon terapisi veya kemoterapi gerektirebilir.


16/04/2017