Diş hastalarının tıbbi hikayelerinin önemi

Diş hekimine gelen bir kişinin herhangi bir kronik hastalığı veya ilaca karşı alerjisi olup olmadığını öğrenmek için mutlaka detaylı inceleme yapılmalıdır

Bu hafta sizlere diş hastaları tedaviye başlamadan önce biz diş hekimlerinin aldığı tıbbi hikaye, diğer adıyla anamnez hakkında bilgi vereceğim. Bizler neyi sorarak ne düşünürüz, nelerin önlemini alırız; bu konuda sizleri aydınlatmaya çalışacağım

Anamnez, hastanın tıbbi hikayesi anlamına gelir. Anamnez, hastadan veya yakınlarından, hastalığın mevcut durumu ve geçmişi konusunda alınan bilgilerin tümünü kapsar. Başlıca anamnez çeşitleri şunlardır:

1. Tıbbi Anamnez: Hastanın halen geçirmekte olduğu hastalık ve önceden geçirdiği hastalıklar konusunda hekim tarafından alınan bilgilerin tümüdür. Tıbbi anamneze hastanın tıbbi hikayesi de denilebilir.

2. Aile Anamnezi: Kişide mevcut hastalık veya bozukluğun aile fertleri veya akrabalarıyla ilişkisini araştırmak amacıyla hekim tarafından alınan bilgilerin tümüdür. Aile anamnezine, aile hikayesi de denilebilir.

3. Diş Anamnezi: Ağız sağlığı ile ilgili önceki değerlendirmeleri ve tedavileri de kapsayan ve ağız sağlığının tüm yönlerini ele alan anamnez çeşididir.

4. Şimdiki Hastalık Anamnezi: Hasta ile yapılan görüşmede şimdiki hastalığının başlangıcı, süresi, özellikleri, belirtileri şiddetlendiren veya hafifleten faktörlerle ilgili olarak elde edilen bilgilerdir. Hastaya belirtilerin nedeninin ne olduğu ve eskiden benzer bir durumun meydana gelip gelmediği sorulur.

Bunlardan başka meslek anamnezi, ilaç anamnezi, diyet anamnezi, cinsel anamnez, vb. çeşitleri de bulunur.

 

TİTİZ BİR MUAYENE GEREKİR

Anamnez alma bekli de bir hastanın muayenesinin en önemli kısımlarından birisidir. Anamnez sadece tanıya akıllıca bir yaklaşım gösterme şekli olmayıp aynı zamanda da başarılı bir hasta-diş hekimi ilişkisinin kurulması için de şarttır. Doğru bir klinik tanının koyulabilmesi için dikkatli bir anamnezin yanı sıra titiz bir muayene de gerekir. Hastadan tüm verilerin toplanması, hastalığın tanısı, tedavinin planlanıp uygulanmasında temel bir unsurdur. Çoğu diş hastasında belki de tam bir anamnezin alınması gerekli olmayabilir ancak bazı hastalarda tıbbi anamnez alınmadığı takdirde diş tedavisi sırasında hastanın yaşamı tehlikeye girebilir. Hastaya şikayetlerini açıklamasına imkan verilmediği zaman onda bulunan bazı hastalıklar gözden kaçırılabilir.

Tanısal görüşme, hastanın sağlığı ile ilgili bilgileri ortaya çıkaran ve hasta ile diş hekimi arasında yapılan bilgi alışverişidir. Diş hekimi görüşmeden edineceği bilgi ile hastanın hastalığının niteliğini ve ona karşı tutumunu anlayabilir. Her diş hekimi etkili bir görüşme yapabilmek amacıyla bir görüşme stili geliştirmelidir. Aksi takdirde, hasta görüşme sırasında kontrolü elinde tutarsa ve katkısı olmayan konuları anlatarak boşa zaman harcarsa, istenilen amaca ulaşamaz.

 

HASTA İLE DOĞRUDAN GÖRÜŞME

Bazı hastalar anamnezini tam olarak anlatmazlar. Bazıları diş hekiminin sorularına yeterli şekilde cevap vermezler. Diş tedavisi ile ilgili kararlar eksik veya yanlış hasta anamnezine dayanılarak verilirse, yan etki riski artar. Bu nedenle, güvenilir bilgiler elde edilinceye kadar diş bakımı ertelenmelidir.

Tıbbi anamnez almaya başlamadan önce hastaya ne yapılacağı ve elde edilecek olan bilginin diş tedavisi ile ilgisi konusunda bilgi verilmesi iyi bir uygulamadır.

Bazen biz diş hekimlerinin hastanın tam tıbbi anamnezini öğrenebilmesi için onun hekimiyle bağlantı kurması gerekebilir.

Görüşmede hastaya sağlığı konusunda düzenli şekilde sorular sorulur. Hastaya sorunları tamamen tartışmasına imkan verilmelidir. Hastanın konuşmasının kesilmeden dinlenmesi önemlidir. Hastanın konuşmasının kesilmemesine imkan verilirse, çoğu kez sorunlarını kendiliğinden anlatır. Hastanın söylenilenleri anladığından emin olmak için bazı talimatları tekrarlaması istenir.

Anamnez almanın temel yöntemi, hasta ile doğrudan görüşmedir. Doğrudan görüşmede biz diş hekimleri hastaya düzenli bir şekilde sorular sorarız. Görüşme için gerekli olan süreyi 2/6 kısaltmak amacıyla başka yöntemler de geliştirilmiştir. Basılı soru listesi ve basılı bilgi kontrol listesi bu yöntemlere örnek oluşturur. Anamnezle ilgili sorular listesinin hastaya doldurtturulması iyi bir başlangıç noktası olmasına rağmen, yeterli olmayabilir. Bu durum özellikle tıbbi ve diş hekimliği terimleri kullanıldığında söz konusudur. Ayrıca hasta bir sorunun bütün yönlerini tam olarak anlayamayabilir. Bu şekilde gerçeğe uygun olarak cevap vermeyebilir. Bu nedenle, sorular listesi hastaya doldurtturulduktan sonra bu listenin hasta ile tartışılması gerekir. Bu tartışma, diş hekimine yanlış yorumlamaları ve yanlış cevapları açıklığa kavuşturma olanağı verir.

Hastanın kayıtlarına pozitif durumlar kaydedilmelidir. Ayrıca, bazı negatif durumların da kaydedilmesi gerekir. Örneğin, 'Hasta ilaçlara karşı bilinen alerjisinin olmadığını, akut eklem romatizması, kalp ve akciğer sorunları bulunmadığını bildirmektedir' gibi.

 

YAZILI SORULARA YANIT İSTENİR

Yazılı soru listesi kullanmanın avantajları ve sakıncaları bulunmaktadır. Bu yöntemin avantajları şunlardır:

1. Diş hekiminin daha az zamanını alır.

2. Her hastaya standart yaklaşım sağlar.

3. Hastanın kullandığı ilaçları ve hastalığını gösteren çeşitli bulguları hatırlamasını sağlar. Ayrıca diyalog sırasında ayrıntılı olarak sorulması gereken alanların belirlenmesinde yardımcı olur.

4. Gizli bir şekilde hasta tarafından doldurulan soru listesi; alışkanlıklar, madde kullanımı, cinsel tercihler veya zührevi hastalıklarla ilgili soruların cevaplandırılması sırasında ortaya çıkabilecek sıkıntı durumunu giderebilir.

Sakıncaları ise şunlardır:

1. Hasta ile diş hekimi arasında yakın bir ilişkinin kurulması olasılığı azdır.

2. Listedeki sorular bazı hastalar tarafından yanlış yorumlanabilir.

3. Soruların anlaşabilir olması için uzun olmaları gerekir.

4. Bazı olgulardan özel bilgiler elde edilebilmesi için onlara başka soru listesinin de verilmesi gerekebilir.

 


21/05/2017