Ağız ve diş sağlığının baş düşmanı sigara

Yapılan araştırmalar, diş eti hastalıklarının yüzde 50’sinin sigara kullanımına bağlı olduğunu gösteriyor. Kronikleşen diş eti hastalıkları ise diş kaybına neden olabiliyor

'Sigara ile hangi hastalıklar ilişkilendirilir?' diye sorulduğunda büyük çoğunluğun aklına ilk akciğer kanseri ve amfizem geliyor. Fakat diş eti hastalıklarının yüzde 50'sinin sigara yüzünden gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Sigaranın sebep olduğu kronik diş eti hastalıkları, dişlerinizi tamamen kaybetmenize yol açabilir.

SİGARA İÇENİN DİŞLERİ GEÇ İYİLEŞİR

Çalışmalar; tütün kullanımının diş eti hastalıklarının gelişimindeki en büyük faktörlerden biri olduğunu gösteriyor. Diş eti hastalığı, bakteriyel bir enfeksiyondur. Dişleri çeneye tutturan yumuşak doku ve kemiği yok eden bir hastalıktır. Bakteriler, dişlerinizin kenarındaki boşluklarda yer alan diş plaklarına yerleşip gelişir. Böylece, vücudunuz diş plaklarına karşı reaksiyon gösterir. Bu, yumuşak doku ve kemiklerin çökmesine sebep olur. Araştırmalar, sigara içenlerde, içmeyenlerden çok daha fazla diş taşı olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, düşük salya üretiminden kaynaklanabilir. Tütünün içinde bulunan kimyasalların, diş etine giden kanın akışına müdahale ettiği düşünülüyor. Diş eti hastalığının erken dönemlerinde, dişlerinizi fırçalarken kanadığını fark edebilirsiniz. Enfeksiyon kötüleştikçe, diş etleri çökmeye başlar. Dişler geriye doğru çekilir ve boşluklar oluşur. Daha sonra, ağzınızdaki destekleyici yapılar teker teker çöktükçe, diş etiniz ve dişleriniz arasındaki boşluk daha da derinleşir. Ve en sonunda dişleriniz gevşer, ağrı ve acı çekmeye başlarsınız. Hatta dişleriniz tamamen düşebilir. Sigara içenler, içmeyenlere göre diş ve diş etleri arasında daha derin boşluklara sahiptir ve daha şiddetli kemik kayıplarına maruz kalırlar. Çalışmalarda, sigara içenlerin, içmeyenlere göre üç ila altı kat daha fazla risk altında olduğu belirtiliyor. Sigara içenler ve sigarayı bırakmış olanlarda, hiç sigara içmeyenlere göre şiddetli kemik kaybı görülme oranı beş kat yüksek. Sigara içmek, sadece diş eti hastalığı riskinizi artırmayıp aynı zamanda tedavi sürecini de oldukça zorlaştırıyor. Bunun sebebi, sigaranın ağzın kendisini onarmasına engel olması. Bu konuyla ilgili bir çalışma; sigara içenlerin, içmeyenlere göre, diş tedavisinden beş yıl sonra dişlerini iki kat daha fazla ihtimalle kaybedebileceğini ortaya koyuyor. Sigara içenlerde aynı zamanda ağız cerrahisi tedavisinde de başarısız sonuçlar elde edilebiliyor. Dental implantların tutmama oranı da sigara kullananlarda daha fazla çünkü sigara, kemiklerin iyileşmesini engelliyor. Diş kronu ve köprü, ilk yerleştirildiğinde harika durur. Fakat sigara tiryakilerinde, diş etleri çekilip kemik kaybolduğunda bu görüntü ortadan kalkıyor. Porselen lamine gibi popüler kozmetik uygulamalar, sigara içenlerde uzun süre sağlamlığını ve güzelliğini koruyamıyor. Diş eti hastalığına sigaranın dışında pipo, dumansız tütün ve puro içmek de sebep olabiliyor. Sigara kullanımı ve ağız sağlığı ile ilgili tek iyi gelişme, Sağlık Bakanlığı'nın doğru uyarıları. Paketlerin üzerinde 'Sigarayı derhal bırakmak, sağlığınızı tehdit eden faktörleri yüksek oranda azaltır' diye yazıyor.Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmaya göre; 11 yıl önce sigarayı bırakanların diş hastalığı oranı, hiç sigara kullanmamış kişilerle aynı. Sigara sayısını azaltmak bile diş eti hastalığından korunmada etkili. Araştırmalar, günde 1.5 paket sigara içenlerin hastalık riskinin, içmeyenlere göre altı kat, günde yarım paket içenlerin üç kat olduğunu ortaya koyuyor.

İMPLANT YAPTIRMADAN SİGARAYI BIRAKIN

Dental implantlar, kaybedilen dişlerin yerini tutar. Fakat sigara kullananlarda bu işlemin başarısız olma riski var. Yapılan çalışmalar, implant bozukluklarının sigara içen kişilerde daha fazla görüldüğünü ortaya koyuyor. İmplant yaptırmadan önce sigarayı bırakmak çok önemli.

DİŞ ETİ HASTALIKLARI KANSER BELİRTİSİ OLABİLİR

Sigara, puro ve pipo gibi tütün ürünleri içmek, sadece diş eti sorunlarına değil; ağız, gırtlak, yemek borusu, böbrek, idrar kesesi ve dudak kanserlerine de sebep olabilir. Amerikan Kanser Araştırmaları Topluluğu'nun çalışmalarına göre; ağız ve gırtlak kanseri olanların yüzde 90'ı sigara içiyor. Sigara içenler, içmeyenlerden altı kat daha fazla risk altında. Kanser tedavisinden sonra sigara kullanmaya devam eden hastaların yüzde 37'sinde kanserin tekrarladığı belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün en ölümcül sekiz kanser türü arasında saydığı ağız kanseri vakaları her geçen yıl artış gösteriyor. Genellikle dudakların üstünde, ağzın içinde, gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen ağız kanseri, daha çok erkeklerde görülüyor. 40 yaşın üzerindeki bireylerde daha çok karşılaşılabilen bu kanser türünü en çok sigara ve alkol tetikliyor.

DİŞ ETLERİ MORDUR

Çoğu sistemik hastalık, ağız içinde belirti verir. Bu hastalıklardan biri de lösemidir. Lösemi, lökosit olarak adlandırılan beyaz kan hücrelerinin olgunlaşmadan ya da olgunlaşmış durumda kontrolsüz şekilde artmasıyla karakterize bir hastalıktır. Bu hücrelerin kemik iliğinde yer alması ile kanın pıhtılaşmasında bozukluk ve savunmada rol oynayan hücrelerin sayısında azalma görülür. Bu hastalarda enfeksiyon riski ve kanama eğilimi fazladır. Bazı hastalarda nazikçe yapılan bir muayene esnasında bile kanama görülür. Ağız içinde küçük kanama odakları, ülserler, diş ve diş eti dokularında yaygın morluklar, dişlerde hareketlilik ve sallanma görülür. Diş eti genelde koyu renkli olarak göze çarpar. Ağız kuruluğu artar ve dil pası dediğimiz durum ortaya çıkar. Bu gibi bulgularla lösemi hastalığının erken teşhisi diş hekimi tarafından rahatlıkla konulabilir.


22/04/2018